Dienstag, 29. September 2015

Yanlizliktan kacabilir mi insan?

Yanlizliktan kacabilir mi insan?
Kendinden, dogrulardan, korkularindan kaca bilir mi?
Sevdiklerinle beraberken mutlu, güvende hisediyor insan kendini, peki o sevdiklerin seni birden bire karanlik bir kuyuya atiyorsa, sen cirpindikca daha cok batiyorsan, kendin ve korkularinla, yanlizliginla bas basa kaliyorsun. Senin o cok deger verdigin, sevdigin o insanlar hic bir zaman verdigin değeri hak etmiyorlar ve sonunda kaybeden yine sadece sen oluyorsun.

Sonntag, 27. September 2015

Kaybettiginde anlarsin kiymetini

Insan kaybedigi zaman anlar bazi seylerin kiymetini.
Yani basindayken fark etmez cogu zaman, onun ne kadar önemli bir yeri oldugunu hayatinda, ona güc verdigini, omuzuna yasladiginda basini ne kadar rahat ve güvende oldugunu bilmeden yasar insanlar. Bunun farkinda olmadiklari icin yerden yere vururlar sevdiklerini, amaclari onlarin kalbini kirmak degildir, belkide bir cesit sevgi gösterisidir kim bilir. Ama söyle bir gercek var ki, her insan bazi seyleri farkli algilar ve kimi zaman istemedende olsa kalbimi kirar insanlarin ve giderek aranizin acildigini görürsünüz hata yaptiginizin farkina bile varmadan deyisi verir hayatiniz. O cok sevdiginiz deyer verdiginiz belkide saygi duydugunuz o kisi artik yoktur onu tamamiyla kaybetmissinizdir. Ölümden bahsetmiyorum, istenmedin kaybedilen sevgilerden bahsediyorum. Kirilan bir kalbi onarma, kirik bardak parcalarini birlestirmek gibidir, belki zamanla birlesir kirik parcalar ve ayni sekli alir ama icine su doldurmayi denediyinizde tekrar kirilir. Yani anlatmak istedigim kirilan bir kalbi onarmak imkansiz deyildir ama icinde o kadar derin yaralar barindirir ki o kalp, tek bir sözde bile tekrar kirilabilir. Isin en kötü kismi ise, insanoglunun birseyleri, birilerini kaybetmeden birseylerin degerini bilmemesi. 

Donnerstag, 24. September 2015

Bosvermek...

Kimi zaman kendin ile celiski yasarsin, gerceke ne istedigini bilmedigin karar veremedigin zamanlar olur...
Karanlik bir sokaktan gecercesine korkarsin, cünkü bulundugun o durum karanlik bir sokak gibidir, cikis yolu ararsin, kayboldugunu sanarsin ve korkarsin. Bir yardim elli beklersin cogu zaman, o karanlik kuyudan cikarilmayi beklersin. Sorarlar ya hani bazen senin neyin var diye, anlatirsin onlara derdini ve sonunda aldigin cevap seni hic bir zaman tatmin etmez, cünkü verdikleri cevap “bosver” dir, ve sen bosvermeye baslarsin. Kisa bir zaman icinde herseyi birakirsin, mutsuz olursun ve ilk olarak o “bosver” diyen arkadaslarini bosverirsin. Bunu onlar ögretmisdir sana...

Pes etme!

Birileri seni kirmak için elinden geleni yapabilir,
Önemli olan küçük engellerde tökezlememek, yoluna ne olursa olsun devam etmek.
Korkmamak, kacmamak yeri geldiginde korkuların üzerine gitmek.
Iste asil bunlar güçlü yapar seni bu hayata!
Hayatin seni yenmesine izin verme ve hiçbir zaman yenilgiyi kabullenme!

Mittwoch, 23. September 2015

Ölümlü Dünya

Bu hayatda kimse ölümsüz degil ve hicbirsey sonsuza kadar sürmüyor sevgi disinda, insanlarin sevdiklerine olan bagliligi sonsuz olmali ve insanoglu sükretmeyi bilmeli, bazi seyleri sorgulamak icin bu hayat cok kisa ve bu yüzden hic bir zaman kaybetmemek gerek ve sevdiklerini kirmamak… 

Zamanı gelince anlarsin

Yanliz kaldiginda anlar insan bazi seylerin kiymetini. Birinin seni düsünmesini, yüzüne gülümsemesini, özlemesi insanlarin hosuna gider ve birden bire biten bir iliskinin ardindan üzülen sizce kim olur, ayrilmak isteyen mi yoksa terk edilenmi? Bence asil mesele üzülüp üzülmemek degil, cünkü üzüntüler gelip gecicidir ama asil kalici olan hayal kirikligidir. Insanlar durup dururken ayrilmak istemez bir sebepleri vardir herkezin kendince ama bunu karsi taraf cogu kez anlamaz cünkü insanolgu hic birseyi basina gelmeden anlayamaz. Sadece karsi tarafi suclar, kendince suclamakta  haklidir belkide ama herkezin kendine göre bir dogrusu ve yanlisi vardir. Herkez kendi cizgisinin üzerinde ilerlerler kimi zaman ileri kimi zaman geri, kimi zaman dogru kimi zaman yanlis kararlar alabilirler ve verdikleri kararin dogru olup olmadigi sadece zamanla anlasilir…