Dienstag, 17. Mai 2016

Hayat bir oyun, kuralina göre oynarsan.

Yasamak güzeldi aslinda, yasamayi bildikten sonra...
Insanlar kolaydir, onlari anlaya bildikten sonra...
Zor olan neydi peki?

Hayat bazen göründügü gibi güzel, insanlar göründükleri kadar masum degildir hic bir zaman. Sevmekte zor güvenmekte. Herkezi, herseyi oldugu gibi sineye cekmek bazilari icin kolay kimileri icin imkansiz. Cogunluk sineye cekmeye calisip altinda kendileri eziliyor, digerleriyse artik hic birseyi, kimseyi umursamamayi ögreniyor.
Yasam zor, insanlarin icini fesatlik bürümüs, basa cikmasi imkansiz, insanlar dertlerini icine atmayi ögrenmis, kendilerinle bas basa kalmayi secmis, cünkü nezaman birine güvense hep yari yolda birakilmis, hep umutlandirilmis sonra o umutlarla yapa yanliz kalmisdir. 

Insanlar artik neyin var diye sorduklarinda verecek tek bir cevaplari vardir: "Hic birsey", derler. Aslinda o hic birseyin altinda o kadar derin sorunlar, kirikliklar, incinmislikler vardir ki onlar iki kelimeyle anlatirlar "olmayan" dertlerini.
Birseyin bitisini görmek kolaydir ama onu kabullenmek bir o kadar zor. Kendine bile itiraf edememek, baskalarindan duymak incitir insani, korkutur bir cogu zaman, cünkü siz bitmesini istemezsiniz, bitmemesi icin elinizden gelen herseyi yaparsiniz ama bazen hayat size istemediginiz oyunlar oynaya bilir karsi koyamasiniz...

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen